Empati ve anlaşılmak,anlaşılmayı
beklemek…Tam anlamıyla hiçbir zaman var olamayacak kavramlar.O yüzden ay sen
benimle empati kuramıyorsun,yok sen beni anlamıyorsun diye karşımızdakine sinir
olup,trip atıp hatta kendimizi üzmemize gerek yok anacım J
Neden be anacım tam anlamıyla
anlaşılazmaz mıyız ?
Yok mümkün değil.Ne kadar
kendimizi karşımızdakine ifade ettiğimizi zannedersek zannedelim beynimizde
sürekli devrede olan bir şey var ki o da sürekli her şeyi süzgeçten geçiren
beyin mekanizması.Yani kimse size ( bu en yakınlarımız dahi olsa ) hiçbir zaman
tamamen arındırılmış,saf ve gerçek olan duygu ve düşüncelerini anlatmaz,çünkü
bu süzgeç ne var ne yok her şeyi filtreleyen mekanizma buna nasıl müsaade etsin.E
doğal olarak da kişi bir şeyler anlatır ama biz filtrelenmiş bu sınırlı
bilgilerle hiçbir zaman tam olarak o kişiyi anlamayız,o kişiye kendimizi anlatamayız.Buradan
şu çıkıyor mutlak empati diye bir şey yooook.Beni anlamıyorsun mantıklı bir
nitelendirme değildir.
İlla anlaşılmaya,anlamaya
ihtiyacımız varsa son yıllarda revaçta olan davranış şekli “empati” devreye
giriyor.O da genellikle tam anlamıyla ortaya konan bir davranış değildir,sadece
kelimeyi kullanmak revaçtadır. Gerek görüldüğü takdirde empati kanallarına
lavabo açıcı eklenmelidir.
Anlaşılmak konusu o kadar derin
mevzu ki devreye iletişim de giriyor,her şeyin başı iletişim. Bunun
eksikliğinde yaşadığımız çevrede ezberci eğitim sistemi ve dijitalleşme ile
birlikte gelen yozlaşma ve detaylarda boğulma.
Ahhhaa mesele ezberci sisteme
geldi .Ezberci eğitim sistemi düşündürmüyor,sorgulamaya itmiyor
insanı.Olguyu,anlatılanı sadece dar bir kapsamda ele almamızı öğretiyor
yalnızca.Empatiyi sadece öğretilmiş tanım ile yaklaşım sergileyebiliyoruz.Çünkü
o şekilde öğretildi başka tanımı yok da ondan…O yüzden geniş kapsamlı olan
olgulara da bütün olarak bakamıyoruz,geniş düşünemiyoruz.Olay aynen şu kol kadar
yazı yazarsın adeta laf çarpırtılıp dahi anlamındaki de ye takınır zihniyet.
Bir de kendini anlatamayan
insanlar var.Bu kişiler de çamurda patinaj çeken ve hareket edemeyen araçlara
benzer.Onlar da oldukça fazla detaya giriyorlar,konunun esas mahiyetini
kaçırıyorlar. Bu durumda anlatamadıklarının anlaşılmasını bekliyorlar.
Beni anlamıyorsun Melahat ( erkek
ismi kullanmadım fark ettiniz mi ?
Nasıl yani ? Ne demek istiyorsun
şimdi sen ?
( Bunu sormadan önce Melahat
kendini anladı mı ki ? )
Bir de şu gurup var es geçmemek
lazım.Beni bir tek sen anladın,sen de yanlış anladın.Kendini avutma cümlesi
anlamamış işte .
Sanırım anlaşılmak,anlatamamak
her daim hissettiğimiz mutsuzluk kaynağı.Konusunda uzman değilim ama
okuduğum,izlediklerim neticesinde bir şeyler anlatmaya çalıştım.Anlamasanız
hiiiiççç problem değil zaten kaç kişiyiz hiç problem değil diyen.
Sona gel artık oradan oraya
atladın aaaaa
Tamam tamam !!!
İnsan insanın kurdudur.Herkesin
kendince haklı nedenleri var,hatta bu nedenlerle somurttuğu,ortalıkta mutsuz ve
gergin bir halde gezdiğini görüyoruz.Böyle olunca da ortamda kimse mutlu
olamıyor.Görüyoruz sosyal medyada mutluluk veren ya da tebessüm ettiren bir
paylaşım olduğunda paylaşımın altına gelip öfke kusuyorlar,onların da rahatlama
şekli bu deyip geçmek gerek sanırım,onlar hiç mi hiç anlaşılamayacak grubun
içindeler.Mutluluğun bile istenmediği yanlış anlaşıldığı bir toplumdan söz
ediyoruz,artık kendimize gelelim nefreti ve ötekileştirmeyi bırakalım.Gerekli
doz da empati alalım J
( sonu bağlayamadım,içimde kalanları kazıdım biraz )
Anlayanlar butona bassın.
0 yorum:
Yorum Gönder