15 Ocak 2012 Pazar

SEN BU CAFEYE GİTTİN Mİ ?

Şişli, Cemal Sururi sokakta Profilo Otoparkının 30 mt aşağısındaymış.Aynı cafe Ankara'da Kızılay'da açılmış ama nerede bilmiyorum.Ama arayan bulur. Adana'da da varmış. Umarım çoğalır,güzellikler içeride kalmasın. Ben buralarda olsam gider, yüzlerindeki mutluluğu görürdüm.Yolum düşerse oralara giderim inşallah.

Ankara'da gidenlerin ekşi sözlükteki yorumları :
-Çok yağmurlu bir ankara gününde tesadüfen girdiğim, down sendromlu çocukların çalıştığı ve bu çocukların yaptığı el işlerinin, resimlerin vs. sergilendiği ve satıldığı, ilk başta biraz rahatsızlık verse de, sonradan tuhaf bir huzur hissettiğiniz cafe
- Çok çok terbiyli ve kibar personele sahip cafe. kasadaki amcayı sevmedim yalnızca. bir tek o downlı değildi belli...
- İnsanların yüzlerinde gergin ve huzursuz bir ifadeyle girip, gülümseyerek çıktıkları şirin yer. mutlu olmak ve mutlu etmek için birebir.
İstanbul'dakilerin yorumlarını bulamadım.Bunlardan bir farkı olacağına inanmıyorum.



Çalışan olarak down sendromlu çocuklar ve gençler neler düşünüyor ( ayrıntılar )

Servis elemanı olarak çalışmaya başlayan down sendromlu gençler ise hayatlarından oldukça memnun görünüyor. Engelli gençlerden 15 yaşındaki Tuğçe Tuna, "Babam beni eğitim almam için okula yazdırdı. Öğretmenlerim de bana eğitim verdi. Eğitimin ardından burada çalışmaya başladım. Eğitim aldığımızda mutlu olmuştum ama çalışmak çok daha güzel. Her gün yeni insanlar tanıyorum. Burada çok arkadaş edindim. Kafede çay, kahve servisi yapıyorum. Kafeyi çok seviyorum. Burada bana maaş da veriyorlar. Ben verilen maaşlarımla üzerime kıyafet ve sevdiklerime hediye alıyorum" diye konuştu.

Kafenin şef garsonu unvanı verilen 27 yaşındaki Koray Karaoğlu ise duygularını şöyle ifade etti:

"Çalıştığım için çok mutluyum. Çalışarak para kazanıyorum. Bu nedenle hayat benim için devam ediyor. Burada çalışabilmek için önce kurs gördük. Kurs bitti ve burada çalışmaya başladık. Hocalarımızı ve burada çalışan ablaları, annem kadar çok seviyorum. Buraya çok alıştım. Tüm sevdiklerim burada. Çalışmaya başlamadan önce, evden okula, okuldan eve gidiyordum. Başka bir yere gidemiyordum. Çalışmak için iyi ki beni seçtiler. Buraya yemek yemeye ve kahve içmeye gelen müşteriler, giderken para ödüyorlar. Böylelikle ben de para kazanıyorum. Üstelik gelen müşteriler bize çok iyi davranıyorlar. Bu nedenle onları da çok seviyorum. Kazandığım parayı harcamıyorum, biriktiriyorum. Birikince kamera almak istiyorum."

Sen de git mutlu olsunlar,
Sen de git hediyeler alsınlar,
Sen de git harçlıklarını biriktirsinler,
Sen de git paralarını kazansınlar,
Sen de git DEĞERLİ OLDUKLARINI bilsinler...









2 yorum:

  1. Bir insana ki bu down sendromlu bi insansa bi işe yaradığını hissettirmek kadar evla bişi yoktur sanıyorum..
    Böyle bir yakınım var üstelik engellide kendisi
    ufacık bir şeyi başardığındaki mutluluk hepimizi ne kdar sorunumuz mutsuzluğumuzda olsa o an öyle mutlu ediyo güldürüyoki yüzümüzü anlatılmaz yaşanır cinsinden..
    bu dünyaya gelen her insan değerlidir yaradan tarafından bu şekilde doğanlar ise kat be kat değerli..
    paylaşımın için tşkler...

    YanıtlaSil
  2. onların bir şeyler yapmasına izin vermeliyiz,onlar yapamaz,edemez hani yaşlılara yaptığımız bir muamele vardır dur ben getiriyim,ben yapıyım engelliye de yaşlıya da bir şeyler yapmalarına izin vermeliyiz.tabi yapacak durumları varsa

    YanıtlaSil