24 Temmuz 2012 Salı

AŞKI BULAMADIM BEN SENDROMU

Önümüz,arkamız,solumuz,sağımız aşk…Sosyal medyada aşk,yalnızlık vb. temalı film,müzik,kitap,şiir ne ararsan tema yeterki aşk olsun.Hele de benim gibi bir gençseniz.Allaaahhhhh etrafınızın temel sorunsalı aşk…Günde aşkla ilgili yazılarla,filmlerle,söylemlerle 10 görüntü giriyordur beynime.

Twittere aşk yazdım baktım dakikada kaç aşk tweeti atıldı ortalama 80 tweet .Bu sabah saatleri akşamı düşünemiyorum.Filmi,kitabı,müziği hatta sosyal medya paylaşımlarına müdahale edip yok ediyorum da ya arkadaş  sohbetleri…

Arkadaşlarım aşkı bulamadım ben sendromuna girmişler…Kim bu konuyu açsa başlıyor ah’lamalar…
İnsanların ne haberden sonra sorduğu soru iştir bana …Ben de konuyu değiştirmek için onlara veriyorum mikrofonu malum konu aşk oluyor.Diyorum ya gençlerin temel sorunu aşk ,sonra işsizlik bizzat inceledim .Özlem yaşımız 24 oldu aşkı bulamadık,şimdi ilişki yaşasak malum yaşımız,nişanlanıp,evlenmemiz gerekiyor,ama nasıl bulucaz,sevgilimiz nasıl olacak,evden işe işten eve giriyoruz nasıl denk gelsin felan filan….
Ya kızım takma kafana ne bu ciddiyet ooo hayata bazı şeylerin yaşımı var,kalıplarda yaşama takıl kafana göre diyorum.Benim öyle aman evleneyim,çocuğum olsun hayellerim olmadığı için şu an ciddi olmadığımı düşünüyorlar.

Hele bir de Gökçe’nin şarkısı gibi olan grup var ne yapardım bilmem seni bir gün görmeden….başlayıp hayatın merkezine aldıkları sevgili.Yine mesaj atmadı,ne yaptığını haber vermedi.Onlara kasma kasma kasma diye şarkı söylemek istiyorum. House derki hani şu dizi "İnsanlar aşk olmadan yaşayamayacaklarını söylerler, onlara oksijenin daha önemli olduğunu söyleyin." Söylüyorum House.

Sırf bunlarla konuşacak sohbetim olsun diye kendime platonik edindim :) Maksat muhabbet olsun.
Yoğun hayallerim olduğu için gri hücrelere izin vermiyorum. Shakespeare'in Othello'su aşk kapıyı çaldığında şöyle seslenir: "Hoşça kal sakin kafam/Hoşça kal kanaatkar ruhum..." Sakin kafama hoşça kal diyemem. Nereye daha karpuz kesecektik?

Bazen arkadaşlarla dalga geçmek için aşkın bilimsel yönüne başvuruyorum.
-Biliyor musun biz koku yoluyla aşık oluyoruz. Aldın mı kokuyu ?
-Ne diyorsun Özlem ya :/
-Göz bebekleri büyüdü mü?Hipotelamusun salgıladığı bir takım şeyler doğrultusunda heyecanlandın mı?
-De get  Özlem :D
Şeklinde cevaplar…En azından aşkın sıkıcı yönü dağılıyor.İnsanlar aşkı çok kasıyor,aşkın yanına acıyı ekleyip “aşk acısı” tamlamasını yapıyorlar.Tweete aşk acısı yazdım dakikada 20 tweet aktı o da sabah olduğu içindir.

 Tamamen başarıya endeksli ve mutluluk arayışına kafayı takmış biri de değilim, tabiî ki duygularım, hislerim olacaktır. Önceliklerim farklı o kadar…Yoksa ben de hayel de kuruyorum,hatta bazen falımdan çıkan fallara hay ağzını öpüyüm muamelesi yapar,pvc kaplama yaptırmaya götürmek isterim. Aşka acı kelimesini değil neşe kelimesini yakıştırırım “aşk neşesi” yaptım. Bana göre aşk karşı tarafa ortak özellik katma değil karşı tarafı keşfetmedir.

Arkadaşlarımın bu konuyu sendrom derecesine getirme nedeni gelince... Onlar için belki de gençlikten yetişkinliğe geçişin bütün sorumluluklarını sermek, hayatın tehlikelerine karşı bir kuytuya saklanmak mıdır ,kılıf mıdır bilemedim.Belki de işsizliği,hayalleri yoğun yaşayan gençlik için sırf yalnızlığa katlanamamak için çözümdür.Çok mu rasyonel oldum bilemedim.
Kasan arkadaşlara da şu bilgiyi vereyim de rahatlayayım.İnsanların kiminle evleneceği doğumda yazılan kaderlerdendir.Sen ne kadar kasarsan kas ..

0 yorum:

Yorum Gönder